Anlamak, Onaylamak mı? Peki, Ya Kabul Etmek?
- Nuray Çalışkan
- 31 May
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Haz
Anlamak, bir nehrin sesini dinlemek gibidir; kabul etmekse, o suda yıkanabilmek."

Bazen birini anlamaya çalışırsın.
Söylediklerini değil sadece,
Söylemediklerini de.
Sahip olduğu duygular neler?
Hangisini bastırıyor, hangisinin farkında?
Bunu yaparken, yargılar dolaşır zihninde.
Bazısını yakalar, bazısını kaçırırsın,
Heyhat! hayat öyle bir yerden sıkıştırır ki seni,
Kınadığınla kınanırsın.
Öyle ki, bir noktada şöyle diyene kadar kendine:
Ahh "Anladım."
Sahi, bu "Anladım", gerçekten neye denk gelir?
Onu haklı mı bulursun? Belki...
Yaptığını onaylar mısın? Belki..
Yoksa sadece, hikâyesinin nereden aktığını mı fark edersin?
İşte varsa, bu farkındalık çok kıymetli.
Bil ki; anladığın her şeyi onaylamak zorunda değilsin.
Birini anlamak;
Onu haklı bulmak, onun gibi düşünmek
Ya da onunla aynı çizgide yürümek anlamına gelmez.
Sadece nehrin kaynağını keşfedersin.
O an, “evet, bu yüzden böyle hissediyor olmalı” diyebilmek,
Tarafsız ve yargısız bir yerden bakabilmektir.
“Anlamak, affetmenin bir adımı değildir;
anlamak, yargılamaktan vazgeçmenin yoludur.” Der, Simone Weil
Peki, ya kabul etmek?
Kabul etmek, biraz daha derine iner gerçekte.
Onu değiştirmeye çalışmadan durabildiğin yerdir o yer…
Kendi algınca; “Sen busun ve ben senin bu halini görüyorum” diyebildiğin yer…
Bilir misin?
Kabul ettiğinde, karşı tarafın değil, önce kendi içindeki direnci yumuşatırsın.
Direnmekten vazgeçtiğinde de nefesin açılır.
Elbette kabül, her şeye katlanma anlamında değil,
Mevcut koşullarda;
Olanın, olabilecek en iyi halde olduğunu kavramaktır.
Bilir misin?
En büyük özgürlük,
Herkesin kendi halinde var olabildiği bir alanda doğar.
Anlamak ve kabul etmek seni özgürleştirir.
Sadece seni mi? Hayır.
Karşındakini de.
Zorla değiştirmeye çalışmadığında, kendini de korursun.
"Çabasız çaba" der, kadim öğretiler buna.
Ve böylece;
Bazı insanlar hayatında kalır, bazıları akar su gibi geçip gider.
Birini olduğu gibi kabul ettiğinde,
Yanında kalabilirsin… Gitmeyi de seçebilirsin.
Çünkü, kabul etmek, gitme hakkını da içerir.
“Bir şeyi bırakmak, bazen onu tutmaktan daha büyük bir sevgidir.”
Diye seslenir bize, Zhuangzi
Son söz;
Kabul etmek, biraz da sınırlarını tanımaktır.
Sessiz, güçlü ve dürüstçe.
Nuray Çalışkan
Comments