Karikatür: Selçuk Erdem
"Kişisel gelişim, Kapitalist modern dünya ekonomilerinin geliştiği toplumlarda bireylerin ekonomik, sosyal veya psikolojik sorunlarına kendi başlarına çözüm üretmelerini sağlamaya dönük ortaya çıkan kültürel hareket ve onun uzantısı ürünlerin tümünü kapsayan bir ifadedir."şeklinde tanımlanmış Wikipedi'de.
Ortaya çıkan bu kültürel hareket ve onun uzantısı olan ürünler neticesinde kitapçıların kişisel gelişim rafları doldu doldu boşaldı. Filmler gişe rekorları kırdı, uçuk fiyatlara eğitimler, seminerler verildi vs.
Ardından ürün tasarlayanlar ekonomik açıdan epey bir gelişti fakat satın alanların çoğunun ruh sağlığı bozuldu. Bunun en önemli nedeni ise hadsiz bir şekilde davranış bilimleri ve psikolojinin alanına ehil olmayan kişilerin girmesiydi. Hal böyle olunca doğal olarak kişisel gelişim kavramı bazı mantık ve bilim dışı uygulamalarla eşleştirilmiş duruma gelip anlam kaymasına uğradı.
Durum günümüzde de pek farklı değil çünkü özellikle ülkemizde yeterli denetim yok. Oysa ki adından da anlaşılacağı üzere kişisel gelişim, bireyin kendini geliştirme sürecini ifade eden masum ve önemli bir kavram.
Bireyin kendini geliştirmesi; mevcut potansiyelini gerçekleştirmesi, yeteneklerini ve becerilerini artırması, yeni şeyler öğrenmesi ve içsel büyüme sağlamasıyla ilgili. Ayrıca kişisel gelişim, her bireyin kendi hedeflerine, ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına göre çeşitlilik de gösteriyor.
Hiçbir ihtiyaç çabasız bir şekilde giderilemez, çabasız bir şekilde sadece ve sadece evrene olumlu mesaj göndererek bir takım yaratımlar beklemek olsa olsa kolaycılıktır. Para kazanmak için herhangi bir mesleki edinimim olmasın ya da çağın getirdiği yeniliklere sırtımı dönüp kendimi geliştirmeyeyim ama tütsüler eşliğinde evrene bolluk bereket enerjisi yollayayım ve gelsin paracıklar. Bu mümkün olabilir mi?
Ne güzel söylemiş atalarımız "Lafla peynir gemisi yürümez"diye.
Bu söylemin günümüz versiyonu için ise şöyle diyebiliriz; " Evrene gönderilen emeksiz mesajları uzaylılar yer."
Şimdi "Psikolojik Sağlamlık" nedir? ona bakalım.
Hayatın kaçınılmaz bir parçası olan değişim ve beklenmedik kontrol dışı krizler, travmatik olaylarla her an karşılaşma ihtimaliyle yoluna devam eden bireyin bu yaşam tecrübelerini nasıl yönettiği, kontrol edilemez, öngörülemez belirsizliklerin içinde yoluna devam etmeyi ne denli başarabildiği onun psikolojik sağlamlığı ile doğrudan ilgili bir konu.
Kısaca diyebiliriz ki psikolojik sağlamlık, bireyin zorluklarla başa çıkma becerisini gösteren bir kavram olup, stresi yönetme, duygusal dengenin korunması, olumsuz düşüncelerin yeniden yapılandırılması gibi sahip olunması gereken becerileri içerir.
Stresli durumlar, travma, kayıp veya değişim gibi zorlayıcı yaşam olaylarıyla karşılaşıldığında, bireyin duygusal, bilişsel ve davranışsal olarak esnek ve dirençli bir şekilde tepki verme yeteneği, kişinin psikolojik sağlamlığıyla paraleldir.
Hayatta %100 mutluluk diye bir şey yok, ancak psikolojik sağlamlığımızı geliştirirsek olabildiğince huzurlu yaşamak mümkün.
Psikolojik sağlamlık kazanmak isteyen bireylerin bu işin bilimini bilen psikologlardan destek almalarını öneriyorum çünkü bu konular kişisel gelişimcilerin işi değil.
Kişisel gelişim için ise iyi bir eğitim almış ve kendi kişisel gelişimine de önem veren Yaşam Koçu ve NLP uzmanlarını tercih etmek elbette akılcı olabilir.
Nuray Çalışkan
Comments