Yorgunluk
- Nuray Çalışkan
- 25 May
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 May
Bazen sadece bedenen, bazen de;
Sadece ama sadece düşünmek bile öyle yoruyor ki,
Bir cümleye başlamaya bile halin olmuyor.
İnsan ilişkileri, beklentiler, yapman gerekenler, derken
Ah o kendi içinde taşıdığın sessiz yükler…
Hepsi gün sonunda bir ağırlık gibi çöküyor ruhunun omuzlarına.
Belki sadece dilin değil, kalbin de susmak istiyor.
Kendi ritmini duymak için, ihtiyacın olan o derin bir sessizlik adına.
Sanma ki yorgunluk, sadece durmak için bedensel bir sinyal.
Yorgunluk, bazen senin için dile gelmek ister:
“Sen çok şey taşıyorsun ve bu yüklerin hepsi sana ait değil.”
Belki çok uzun zamandır başkaları için güçlü duruyorsun,
Belki de güçlü olmak bir korunma güdüsü olmuş senin için.
Belki üretmenin coşkusu içinde, iç sesini duymaz oldun.
Bilmiyorum...
Belkin her ne ise; bırak ve dur,
Bugün hiçbir şey üretmesen de olur.
Hiçbir şeye yetişmesen, hiçbir mesajı cevaplamasan da…
Dünyanın dengesi mi bozulur?
Ama ya senin iç dengen…
İşte bazen, onunla yeniden buluşman için gelir yorgunluk.
Sessizce, kibarca, ve yine bazen, usulca kırarak.
Ne olur bugün sadece kendine izin versen?
Öyle ya,
Hep iyi hissetmek zorunda değilsin.
Hep verimli olmak zorunda hiç değilsin.
Öyleyse;
Olmanın önündeki tüm sıfatları kaldır gitsin.
Sadece ol, öylesine ol.
Kendimle konuşmalardan,
Nuray Çalışkan
Comments