top of page

“İçimden Geçip Giden Ben”

(Bugün yazı yazmıyorum, sadece hissediyorum.)


Bazen insan kendini, kendi hayatında misafir gibi hisseder

Eşyalar tanıdık, insanlar aşina ama içi yabancı.

Sanki biri yıllar önce evini kiralamış, anahtarı da başkasına vermiş

Ama yine de, her sabah yeniden tıklıyorsun o kapıyı,

Sanki bir gün, içeriden özlediğin "Sen" çıkacak.

Yorucu, çok yorucu.


O yüzden bir “gideyim” hissi beliriyor.

Kendine bile haber vermeden.

Usul usul, sessiz.

Sessiz ama sancılı.

Bu bir tatil isteği değil.

Yeni bir şehir, başka bir ev değil mesele.

Bu içsel ağırlık.

O “Bir şey yapmalıyım” baskısı.

O “Yine verimli olamadım” huzursuzluğu.

O bitmeyen sorumluluklar,

Tükenmeyen yapılacaklar listesi...

Anlayacağın bir yerden değil,

Aslında bir halden gitmek istiyorsun.


Peki, nereye gider ki, insan kendinden bıktığında?

Yorgunluğu sadece bedende değil,

Kelimelerde bile hissediyorken?

Birileri “meditasyon yap, nefes al, doğaya çık” diyor.

İyi güzel de,

Bazen insanın içine doğa bile sığmıyor ki.

İçeride taş üstüne taş konmamış.

Zihinde hiç susmayan bir gürültü.

Ve işte o zaman yazmak bile gelmiyor içinden.

Kelimeler değil, boşluk konuşsun istiyorsun.

Sadece oturmak.

Sadece durmak.

Sadece biraz dağılmak izni alarak var olmak.


Bugün yazı yazmıyorum.

Çünkü, her cümle biraz yoruyor beni.

Hislerim mi? Onlar hala buradalar.

Ve belki bu da bir tür yazmak.

Görünmez bir deftere,

Gözlerle okunamayan harflerle.


Sadece kalple okunur,

Nuray Çalışkan

 
 
 

Comments


©2022, nuray çalışkan tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page